Köy Camisi

Köy camisinin tarihi, köye yerleşim tarihimiz kadar eskidir. 1900/1314 yılında eski cami yıkılarak yerine bugünkü cami yapılmıştır. Caminin süsleme ve nakış işleri Yağlıdereli Aziz Usta tarafından yapılmış olup, bugün halen orijinal şekliyle ibadete açıktır. Caminin her türlü bakım ve onarımı köy halkı tarafından yapılmaktadır. Caminin mütemmimi olan mektep, 1966 yılına kadar (yeni okul binası yapılana kadar) köy okulu olarak hizmet vermiştir. 1987 yılında camimizin eksiği olan minaresi eşi Memduha Karakullukçu adına Ziya (Osmanoğlu) Karakullukçu tarafından yaptırılmıştır.

Aşağıköy’de ise 1938’den 1970’li yılların başına kadar Timitu Stavra Kilisesi, camiye çevrilerek kullanılmıştır. 1971’de yapılan Aşağıköy Camisi 2021/2022 yıllarında yıkılarak yeniden yapılmıştır. Aşağıköy Camisi’nin uzun yıllar imamı olmaması sebebi ile Aşağıköylüler Karauçi Camisi’ne gelerek ibadetlerini yapmıştır.

Osmanlı dönemine ait bir temayülden önceden biraz bahsetmiş olmakla beraber yinelemek isterim. Ülkemizde Osmanlı döneminde de ibadet özgürlüğü vardı. Herkes inandığı dinle ibadetini yapabilirdi. Peki, bu ibadethaneler kimler tarafından yapılıyor ve işletiliyordu?

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki Osmanlı dönemindeki camilerin yaklaşık %67’si doğrudan yöre halkı, %13’ü dernekler, %11’i şahıslar ve %1’i de vakıflar tarafından yaptırılmıştır. Diğer taraftan bu camilerden %78’inin giderlerinin doğrudan yöre halkı tarafından karşılandığı; camilerin %7’sinin mülkiyeti derneklere ait olmasına rağmen, %15’inin giderlerinin cami derneklerince üstlenildiği; mülkiyeti vakıflara ait olan camilerin oranı yaklaşık %12 olduğu halde, giderleri vakıflar tarafından karşılanan camilerin oranının yaklaşık %1 düzeyinde olduğu; camilerin %7’sinin mülkiyeti belediyelere ait olduğu halde, giderleri tamamen belediyeler tarafından karşılanan cami bulunmadığı tespit edilmiştir. Kısacası camilerimizde bulunan imam ve müezzinlerin maaşı ile sair cami giderleri onu kullanan cemaat tarafında karşılanırdı. İmam ve müezzin bulunmadığı bazı küçük yerleşimlerde cemaatten ehliyet sahibi bazıları müezzin bazıları da imam vazifesi görürdü. Ek-11 ve Ek-12

Padişahların kişisel serveti ile yaptırılan camilere ise Selatin camileri denirdi. Sadece bu camilerin giderleri saray tarafından karşılanırdı.

Benzer şekilde Hristiyan ve Ermeni cemaatlerine ait kiliselerde onları kullanan cemaatler tarafından yaptırılmış ve işletilmiştir. Bugün köyümüzde ve tüm Krom vadisinde yıkıntıları bulunan kilise ve şapellerde onları kullanan cemaatler tarafından yaptırılmıştır ve işletilmiştir. Sadece bölgemizde bulunan bazı büyük kiliselerin yapımında, İmera manastırı gibi, Fener Rum patrikliğinin katkısı olduğu bilinmektedir.

Uğurtaşı Köy Kitabı
Cahit Karakullukçu'nun Uğurtaşı kitabını indirmek için tıklayınız.

Detay
Soy Ağaçları
Uğurtaşı köyünde yaşayan Türk sülalelerinin soy ağaçlarını inceleyebilirsinizDetay
Foto Galeri
Uğurtaşı köyü fotoğraflarını görüntülemek için tıklayınızDetay